VEFA/SIZ/LIK YEMEĞİ

AK Parti yeni Muğla İl yönetimi Vefa Yemeği tertip etti.

Geçmiş yıllarda da tertip edilen, geleneksel diyebileceğimiz bir yemek.
Partinin kuruluşundan bugüne, bütün kademelerinde, il, ilçe, belediye, belediye Meclislerinde görev yapmış insanlar davet edilirdi. Eski günler yâd edilir, hasbihal edilir, hal hatır sorulurdu.
Eski abilerin, büyüklerin fikirleri alınır, tecrübelerinden istifade edilirdi.
Çünkü adı Vefa Yemeği.
2002 den bugüne, Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında yer alanların, görevleri sona eren, devam eden, yeni seçilenlerin kaynaştığı bir yemek.
Bu davada, 23 yıldan beri, 13 ilçede ve il yönetiminde yer alan o kadar çok isim, sima var ki.
Yine bu davada 13 ilçede, belediye Meclis üyeliklende görev alan o kadar çok insan var ki.
Ve yine..
23 yıldan bu yana, 13 ilçede, kapatılan beldelerle birlikte onlarca insan Belediye Başkanı oldu. 2002 lerin o zor dönemlerinde bu Partinin bayrağını her şeye rağmen, Belediye binalarının önüne diktiler. Cesaret bir yana, bu bir adanmışlık misalidir aynı zamanda.
Bu davanın kahrını çektiler.
"HABİS UR" yaftası yapıştırılan bir davadan gelip, yeniden Bismillah diyenleri, "MUHTAR BİLE OLAMAZ" diyerek siyasi tarihten silmeye kalktıkları günlerden bahsediyorum.
"BİN YIL SÜRECEK" dedikleri, tarihimizin en utanç verici oyunlarının oynanarak yapılan 28 Şubat'ın hemen ertesinden bahsediyorum.
O günlerin hemen ertesinde.
Kalması mümkün olmayan tekerlek, tümsekten geçtiği günlerden.
Taa o günlerden gelen bir davadan, o günlerde omuzlarına bu kutlu davayı her ne surette olursa olsun alanlardan bahsediyorum.
Para bende, güç bende, öyleyse ben indirir, ben kurarım diyen TÜSİADçı ların, evlerinde 3000 yıllık mazisi olan bir Devletin Başbakanını pijamayla karşılayacak kadar arsızlaştığı dönemlerden...
Daha ne anlatayım ki?
Bu davanın Konya'sı, Adana'sı, Maraş'ı ne ise, Muğla'sı da odur. Öğrenemediğimiz, ısrarla inkar ettiğimiz, inkar etmekle kalmayıp bir de ısrarla aksini yaptığımız Muğla...

Vefa Yemeği...
Neyin Vefa'sı ?
Kime Vefa bu yemek?
Tam on kare resim. Dokuz masa. Sekizerli desek, 72 eder.
Kırka yakını zaten yönetimlerden say.
Geriye 32. İlçe başına 3 kişi bile düşmemiş.
Yani, Adalet Ve Kalkınma Partisi Muğla İl Başkanlığı Vefa diyerek yemek organize ediyor, vefa gösterebileceği 3 kişi yok mu diyor?
Ya da, vefaya layık üç kişi bulamadık mı diyor?
Yazık..!
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şu resmi görse, vallahi kahrolur.
AK Parti Genel Merkezi şu resme baksa....
Kapatalım Muğla'da teşkilatları dese yeri değil midir?

Nasıl bir çalışma yapıyorsunuz ki siz?
Pardon çalışma yapıyor musunuz?
Çalışmak gibi bir derdiniz var mı önce onu sormak lazım aslında...
Hiç.
Sıfır..
Yoksa siz 2027 de seçim olduğundan habersiz misiniz?
Yok onu da geçtik; kendi içinizde birlik ve beraberliği sağladınız mı mesela?
Mühür bizde demekle iktifa etmek mi amaç?
Ne oluyor?
Allah aşkına.. !
AK Parti rozetini bir kenara bırakın, milletin gözü ile bi kendinize baksanız?
Adalet Ve Kalkınma Partisi Muğla'da hiç bu kadar kötü duruma düşürülmemişti.
Siz bunu BECERDİNİZ !
Adalet Ve Kalkınma Partisi Muğla'da hiç bu kadar acemilerin, liayaksizlerin, beceriksizlerin eline düşmemişti.

Sayenizde DÜŞTÜ !
Adalet Ve Kalkınma Partisi Muğla'da hiç bu kadar milletten kopuk olmamıştı.
Siz KOPARDINIZ !

Adalet Ve Kalkınma Partisi Muğla'da hiç bu kadar vefasızlık yapmamıştı.

Sayenizde OLDU !
Adalet Ve Kalkınma Partisi Muğla'da hiç bu kadar...

Milletvekillerinin paylaşımlarına beğeni yapanlar tek tek aranıyorsa...
Söz başka yöne evrilir...
Milletvekilleri yok sayılıyorsa...
Söz başka yöne evrilir...
Milletvekillerine cenaze merasimlerinde dahi selam verilmiyorsa...
Söz başka yöne evrilir....

Ehliyet ve liyakatı geçtik. Hak etmeyenlerin hak etmiş gibi davranmalarıdır asıl mesele.

--

BASIN

Ama kime, neye göre basın..

Susturmak, yıldırmak, maliye, vergi dairesi, baskı, telefon açarak kaldırtmak, mahkemelere vererek yıldırmaya kalkmak, hatta gazete dağıtım şirketlerine bile BASKI yapılarak, durduk yerde gazetelerin dağıtımını engellemeye kalkmak..

Niye söylüyorum?
Muğla Türk Tv'de deşifre programına başladık biliyorsunuz.
Daha birinci programda, en afilli bilgisayarcıların bile AKLININ yetmediği bir şey oldu. Sosyal medya hesapları saldırıya uğradı. Linkler nasıl olduysa açılamaz hale geldi.
Kimse kelime içinden vazife çıkarmasın sakın.  Ona, buna ima etme gibi  bir derdimiz yok. Yazım geneldir..
Bu mu siyaset?
Bu mu demokrasi?
Dün, alabildiğince, sonuna kadar, gazeteleri partilerin kapısından içeri girmiyor diye feveran edenler, ambargo diyenler,  mağdur  ve mazlum eddbiyatı yapanlar,  bugün ne oldu da aynı şeyi utanmadan, sıkılmadan, yüzünüz hiç kızarmadan  göz yumuyor veya yapabiliyorsunuz?
Dün size yapılanları bugün başkalarına reva görmekten çekinmeyecek kadar mı ileri gidiyorsunuz?
Soruyorum sadece...
Hani siz daha adil olacaktınız?
Koltuk mu bozdu soruyorum?
Sadece soruyorum..

YA o koltuk giderse?

Hangi taraf olursa olsun, eğer basına  ambargo  koymaya kalkmak, sansür uygulamak, bir şekilde ! susturmaya, yıldırmaya çalışmak alçaklıktır. Haysiyetsizliktir, kahpeliktir.  Köpekliktir. Uşaklıktır. Namussuzluktur..

Kimse kimseyi düşünceleri dolayısı ile baskı kuramaz. Bunu kim yaparsa yapsın farketmez. Gerçekler şayet bu şekilde örtbas edilmeye kalkışılıyorsa vay halimize..
Sağ, sol ayrımı yapmadan herkese  ve her kesime bu sözlerim.
Ateş var ki duman çıkıyor. Dağları  sarmış. Gemi acemi kaptan elinde bodoslama  buz dağına hızla giderken,  bir kaç korkusuz, cesur,  boyun eğmeyen basın  "ÇARPACAK" diyorsa..
Oturup herkesin kesinlikle düşünmesi lazımdır. 

#SöylerimGeçerim