GÜNCEL
Giriş Tarihi : 30-08-2022 13:19

Büyük Zafer’in 100. Yılı Kutlandı

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100’üncü yıldönümü Milas’ta da düzenlenen kutlandı.

Büyük Zafer’in 100. Yılı Kutlandı

 

 

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 100’üncü yıldönümü Milas’ta da düzenlenen kutlandı.

30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Mustafa Kemal Atatürk'ün Başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için kutlanan 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın bu yıl 100. yıl dönümü Milas’ta düzenlenen törenle kutlandı.

 

Atapark’ta saat 9.30’da başlayan törene; Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Garnizon Komutanı Albay Muammer Mersincik, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Cumhuriyet Başsavcısı Salih Kılıç, kamu kurum ve kuruluşlarının mülki amir ve müdürleri, siyasi partilerin ilçe başkanları, gaziler, meslek odaları başkanları, dernek temsilcileri, mahalle muhtarlarının yanı sıra vatandaşlar katıldı.

Tören, Atatürk Anıtı’na Milas Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı ve Milas Belediye Başkanlığı çelenklerinin sunumuyla başladı.

 

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Kaymakamlık Makamında bayram tebriklerini kabul etti. Garnizon Komutanı Albay Muammer Mersincik, Milas Belediye Başkan Muhammet Tokat, Cumhuriyet Başsavcısı Salih Kılıç da eşlik etti.

 

Tebriklerin kabulünden sonra tören yine Atapark’ta devam etti.

Protokolün, törene katılan vatandaşların bayramını kutladıktan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu. Günün önem ve anlamını belirten konuşma Hava Piyade Üsteğmen Fatih Aydın tarafından yapıldı. Aydın konuşmasında şunları dile getirdi;

 “Bugün mazisi kahramanlıklarla dolu yüce Türk milletinin ve kahraman Türk ordusunun, aziz vatanımızı işgal eden düşmanlara karşı, tüm imkânsızlıklara rağmen; ebedî Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazandığı 30 Ağustos Zaferi’nin 100’üncü yıldönümünü kutlamanın onurunu ve gururunu yaşıyoruz.

 

30 Ağustos, Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde “ya istiklal ya ölüm” parolasıyla şahlanan bir milletin neleri başarabileceğinin, bağımsızlık ve onuru için neleri göze alabileceğinin en açık ispatıdır.

İstiklalini kendi azîm ve kararının kurtaracağına inanan aziz milletimizin desteği ile Türk ordusunun 26 Ağustos 1922 sabahı işgal kuvvetlerine yönelik başlattığı taarruz, Türk milletinin kararlılığının, mücadele azminin ve hür yaşama iradesinin açık bir delilidir. Bu zafer ile Türk ulusu son sözünü söylemiş, Anadolu ilelebet bir Türk yurdu olarak tescil edilmiştir.

 

Bu büyük zafer ile milletimiz, kendi iradesi ve rızası dışında dayatılan her türlü plan ve oyunu damarındaki asil kanın verdiği güç ile tarihin karanlık sayfalarına nasıl gömüleceğini dosta ve düşmana bir kez daha göstermiştir. Cumhuriyetin ilanı ile neticelenen bu muhteşem sonuç; Türk milletinin kendi topraklarında asla yenilemeyeceğinin tüm dünyaya ilanı olmuştur.

Her anı şan ve şerefle dolu Türk tarihinde Ağustos ayının ayrı bir anlamı ve yeri vardır. Türk milletinin kaderini değiştiren ve tarihe altın harflerle geçen zaferlerimizin pek çoğu, Ağustos ayında gerçekleşmiştir. Bu nedenle Ağustos ayı, Türk’ün “Zaferler Ayı” olarak bilinmektedir. Malazgirt Zaferi, Çaldıran Savaşı, Mercidabık Zaferi, Belgrat’ın Fethi, Mohaç Zaferi ve 30 Ağustos Zaferi’nin kazanılması “Zaferler Ayı” söyleminin en güzel delilleridir.

 

Nasıl ki Sultan Alparslan 26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi neticesinde kazanılan zaferle, Anadolu’nun Türk yurdu olduğunu tescillemişse, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’da yine bir 26 Ağustos günü başlayan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlandırarak tüm dünyaya bağımsızlık duygusunun yüceliğini göstermiştir.

30 Ağustos Zaferi, sadece askeri bir başarıdan ziyade muazzam bir gönül seferberliğinin marifeti, hayranlık duyulan bir mazinin ihtişam yadigârıdır.

İki bin yıllık ordu geleneğine sahip, Orta Asya’dan Anadolu’ya, Akdeniz’e, Rumeli’ye coşup sellercesine akan, gücünü Türk ulusunun sevgi ve desteğinden alan kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de “bayrak, vatan devlet ve millet için ölürsem şehit, kalırsam gazi” anlayışıyla aziz vatan toprağının hudut boylarında, üs bölgelerinde, karakollarında, semalarında, mavi vatanda, harekat bölgelerinde ve uluslararası barışı korumak maksadıyla dünyanın bir çok yerinde özveri ve üstün vazife anlayışıyla görevini yerine getirmeye devam etmektedir.

Malazgirt’in, Büyük Taarruz’un, Dumlupınar’ın rövanşını almak, tarihi hesaplaşmaları tekraren görmek için fırsat kollayan husumet ve hıyanet cephesine karşı asla taviz verilmeyecektir.

Bu topraklar bir kez vatan edilmiş, asla kaybedilmeyecektir. Bunun aksini düşünenler, karşılarında yüz yıllar içinde Malazgirt’ten Kocatepe’ye uzanan kökleşmiş ve çelikleşmiş kahramanlık şuurunu bulacaklardır. Ne terör saldırıları, ne de küresel ve bölgesel menfur senaryolar Türk milletinin istikbalini karartamayacak, var oluş azmini kıramayacaktır. İrademiz Sultan Alparslan’ın iradesidir. İlhamımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün istiklal davasıdır. Bu irade ve bu dava yaşadıkça hiçbir tuzak Türk milletini durdurmaya kafi gelemeyecektir.

 

Zalimlerin husumet kalemiyle yazılan zulüm fermanı coğrafyaları karışıklığa sevk edip kana bulasa da, türkü milleti ve onun bağrından çıkan Türk ordusu mukavemet ve mücadelesiyle hiçbir namert elini vatanına değdirmeyecektir. Şu unutulmasın ki, millet olarak bundan 100 yıl önce Dumlupınar’da aziz şehitlerimizin mübarek kanlarını akıtarak vermiş oldukları destansı mücadele ruhuna bugünde sahibiz. 30 Ağustos deyince; gözleri hasretle yaşarmayan, göğüsleri gururla kabarmayan, yürekleri coşkuyla çarpma yanlara dikkat edilmesi bir vatan görevi haline gelmiş bulunmaktadır.

30 Ağustos Zaferi, özellikle bugün ülkemizin birliğine, dirliğine, bu topraklardaki varlığına kasteden terör örgütleri ve onların dış destekçileri için ders olmalıdır.

 

Asla unutulmamalıdır ki! 15 Temmuz menfur darbe girişimi karşısında milletimizin ortaya koyduğu tavır, bu topraklarda “büyük taarruz” ruhunun ne kadar diri olduğunun en güzel göstergesi ve kanıtıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, kutsal vatanımızın varlığı ve bağımsızlığının dünyaya kabul ettirildiği anlamlı zaferin yıl dönümünde, başta Ulu Önder, ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını; büyük Türk milleti için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran ve minnet duygularımızla anıyoruz. Bu ihtişamlı zafer ve ortaya çıkan muazzam eser, milletimizin asil vicdanında, mukaddes bir hatıra ve nişan olarak sonsuza kadar mutlaka yaşatılacaktır. Türk ulusu 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.”

 

Tören, Üsteğmen Aydın’ın yaptığı konuşmanın ardından Merkez Ortaokulu öğrencileri Fatoş Muh ve Melisa Nur’un seslendirdikleri şiirlerle devam edip, tören geçişi ile son buldu.

AdminAdmin