AK PARTİ BODRUM BELEDİYE MESLİC GRUBU İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE CANI GÖNÜLDEN KATILIYOR
Bodrum Belediyesi olağan meclis toplantısı..
Tamer Mandalinci.
Açış konuşması yapıyor önce.
Gittiği, geldiği, katıldığı ziyaretler falan..
Anlattı.
Edip Akbayram dedi sonra. Allah'tan Rahmet diledi. O Edip Akbayram ki, şeriat isteyenlere Afganistan'a gitsin diyen biriydi.
Niye Afganistan ki? Afganistan'da şeriat mı var, yoksa Edip Akbayram şeriatı Afganistan olarak mı görüyordu?
Cehalet diplomayla da önlenemiyor malum.
Tamer Mandalinci Edip Akbayramı illaki biliyor. Biliyor ama doğru biliyor mu? Türk Sanat Müziği sanatçısı deyince, doğru bilmediği de ortaya çıkmış oldu...
Komunistler ölünce ardından rahmet yerine epeyce ışıklar içinde uyu demişlerdi. Tamer Mandalinci Allah'tan rahmet diledi. Güzel.
--
Mandalinci Başkan bu toplantıda Cevre Şehircilik Bakanımız ile yaptığı görüşmelere de geniş yer verdi. Anlaşıyor ki Tamer Başkan bu görüşmeyi kimseyi aracı yapmadan bizzat yapmış. Daha önce demiştik zaten; AK Parti iktidarının Bakanları Parti ayrımı yapmaz diye. Randevu almak için kimseden medet ummaya gerek yok demiştik. Faydalı oldu mı bilmem ama, doğru olan buydu zaten...
--
Mandalinci Başkan, Mübarek Ramazan ayının feyiz ve bereketinden bahsetti. Belediye olarak İftar programları tertip ettiklerini.. Bu prıgramlarla 30 bin kişiye iftar vermeyi hedeflediklerini..
Hatta Bodrum'da bulunan bütün Camileri gül suyu ile yıkadıklarını aktardı.
Tamer Mandalincinin en azından Mübarek Ramazan Ayının feyiz ve bereketini idrak etmiş olmasından ben çok mutlu oldum açıkçası. Tipik, klasik, marjinal, kökten laik CHP li tipinden duymayacağımız cümleler bunlar.. Bu muhafazakarCA çıkan cümleler sebebiyle laik CHPliler içten içe kızmış mıdır bilmiyorum tabi...
Yoksa takiyye mi dersiniz? Niyetini bozma Cemal :)
Kent Lokantasını da övmeden geçemedi Tamer Başkan. İdeolojinin kaseye girip, çorba olarak pazarlandığı kent lokantaları ile, Mübarek Ramazan ayı övgüleri o kadar birbirine zıt oldu ki..
Neyse..
--
Dünya Kadınlar Günü diye birşey var malum.
Kadına 365 günde bir gün verenlerin uydurduğu birşey.
Cenneti Anaların ayaklarının altına koyan bir İslam varken, 365 günü Kadınlar günü yapan İslam'ı örnek alsak olmuyor mu?
Kadınlar Gününde, kopkoyu ideoloji, komünizm, sekülerizm, düzensizlik ve itaat duygusunu ortadan kaldıran, aile kurumsal yapısına konan en büyük bomba İstanbul Sözleşmesini savunanlar keşke, Üniversitelerde baş örtüsü zulmüne uğrayan, resmi kurumlara giremeyen, özel firmalarda bile ayrıma uğrayan ki hala olduğunu biliyoruz, hatta oğlunun yemin merasimine alınmayan, daha da vahimi, nüfus cüzdanına resimleri konulmayan kadınları bir saniye düşünebilse idi..
Amaç elbette başka..
--
Chpli Meclis üyesi Umut Hanım ( soyadını bilmiyorum), işte bu gün dolayısı ile gündem dışı söz alıyor.
Umut Hanım saydı saydı saydı.
Sonra;
"...sırf bu yüzden kadınların haklarını güven altına alan ve iktidar tarafından ( AK Parti'den bahsediyor)
bir gece operasyonu ile rafa kaldırılan İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaların Korunması ve uygulanması hayati önemde..
Umutluyum..
Kız çocuklarının hayallerine KET vurulmadığı... " diyor..
Umut Hanım ayrıca "Kaderini yeniden yazanlar" etkinliği dediği bir şeylerden bahsediyor. Bir etkinlik yapmışlar, adına da "Kaderini yeniden yazanlar" demişler. Hayret.
Kader İslami bir terim. Kişi doğmadan evvel değişmeyecek bir şekilde yazılan hayat akışı...
Kişi doğunca, hayatı boyunca bu yazılanları yaşıyor. Buna da kaza diyoruz.
İyi de kader nasıl değişiyor ki?
Kelime oyunlarını çok iyi biliyorlar.
Tabi Umut Hanım'dan bize göre bir açıklama beklememiz mümkün değil. Herkesin görüşü kendini ve temsil ettiği siyasi görüşe göre olacak. Bu çok normal..
---
Anormal olan bundan sonra başlıyor zaten..
Daha önce Bodrum Belediyesi AK Parti Grubu Sözcüsü Ayşen Kılıç Bozan idi. Ayşen Kılıç Bozan sözcülük görevini Halime (onun da soyadını bilmiyorum) Hanıma bırakmış. Yeni AK Parti Meclis Grubu sözcüsü o.
Halime Hanım söze şöyle başlıyor;
"Umut Hanım'ın (CHP Belediye meclis üyesi) yaptığı konuşmaya CANI GÖNÜLDEN katılıyoruz"
diyor.
Pardon?
Neye katılıyorsunuz?
Mensup olduğu AK Parti'nin, bir gece operasyonu ile kaldırdığı İstanbul Sözleşmesine katılyorsunuz öyle mi?
Kaderini yeniden yazanlara katılıyorsunuz öyle mi?
Bunun için iktidar-muhalefet demeden gayret edeceksiniz öyle mi?
Pardon ?
Hangi sıralarda oturuyorsunuz siz?
CHP sıralarında mı?
---
Önünde AK Parti yazıyor ama, belli ki gönlünüz karşı tarafa kaymış.
Bu ne samimiyet?
Bu ne içtenlik?
Bu ne birlik böyle?
Gözlerinden de anlaşılıyor zaten.
Tamer Mandalinci'nin AK Parti Meclis Üyesinin konuşması sonrasında teşekkür ederkenki muhteşem bakışları ve içten teşekküründen hemen anlıyoruz bunu. Orada otursanız da bizdensiniz der gibi.
Ben de olsam aynısını yapardım. Bir CHP li Ayasofya Camii ni övse, baş örtüsünü övse, Hamas Mücahit Ordusu dese, vallahi aynı şekilde bakar ve teşekkür ederdim.
Tamer Mandalinci aynen öyle yaptı zaten..
--
Az sonra CHP grubundan AK Parti grubuna, hele Niyazi Beyin içten, samimi gülücüklerle dolu reveransı bunu bir kere daha tasdik etmiş oldu.
--
AK Parti bulunduğu yerin şeklini almaz.
Bulunduğu yere şeklini verir. Mührünü vurur. İmzasını atar.
Ama öyle olmadı dün.
AK Parti’liler bulundukları yerin şeklini almışlardı çoktan.
İstanbul Sözleşmesi gibi, aile temellerini yok eden bir sözleşmeyi tasdik eden bir AK Parti grubu vardı.
Recep Tayyip Erdoğan'a İTİRAZ eden bir grup. AK Parti Bodrum Belediyesi Meclis Grubu...!
Kimse gıkını çıkarmadı bizim taraftan.
Ama CHP liler öyle mi ya?
Memnuniyetlerini, el kol hareketlerine, mimiklere, gülümsemelere, jestlere kadar yansıttılar.
Grubumuz sen çok yaşa..!
---
Malesef durum bu.
Tabi yerelde partilerin elinde olan iki kurum çok mühim; biri belediyeler, ikincisi teşkilatlar. Teşkilatlar belediye meclis üyelerini denetliyor mu, denetliyorlar ise, hangi hususlarda nasıl bir tavır alınacağı hususunda politikalar oluşturuyor mu diye sorsak?
Teşkilat.
Hangi teşkilat ?
CHP liler gibi düşünen bir teşkilat iseniz CHP yi elbette tasdik edersiniz..
Peki bunların denetlenmesi?
Yazık oluyor yazık.
--
Dün Tamer Mandalincinin karşısında iktidar, muhalefetli bir meclis değil, tam kadro CHP li bir meclis vardı.
Tamer Mandalinci o yüzden belki de ilk defa bu kadar mutlu bakıyordu etrafına..
İktidar, yerelde başlar, yerelde biter. AK Parti’nin çizgisinden ayrılmış, kopmuş, aksi tavır içine girilmiş şekilde, yerelde yapılan her hareket EKSİ yazar.
Bu eksiler birgün gelir sizi sandıkta zora sokar.
AK Parti acilen Belediye Meclislerinde bulunan üyeleri denetleme mekanizması kurmalıdır. Konunun vahametini görmelidir. Duruş pozisyonu ders olarak yapılmalıdır. Parti’nin yürüttüğü politikalar yerelde yerle bir edilmemelidir.
Der;
#SöylerimGeçerim