Bugün önemsiz, gelip geçici, fani, aktüel veya kısır, menfaat kokan, çürümüş siyasi konulardan bahsetmeyeceğim. Daha önemli konular var çünkü.
Kur’an’ın emirlerini yerine getirenler, mü'minlerdir. Onlar Allah’ın izniyle kurtulur, necat ve felah bulur, ihya olur.
Kuran’ın emirlerini yerine getirmeyen, sırt çeviren, önemsemeyen kişiler veya toplumlar yok olur.
Kim Allah'ın yasaklarını çiğner onları hafife alırsa, gafil ve cahillerden olur.
İlahî yasakları çiğnemeyenler kurtulur.
Allah insanlara ve müminlere Kur'an vasıtası ile nasihat, öğütler veriyor. Emre itaat kurtuluş, yücelme vesilesidir. İnkar ve dinlememe, önemseme helaka vesiledir.
Kur’an’da kıssalar vardır. İbret almak için. Bu kıssalar da ibret almak içindir.
Kur’an-ı Kerim dünya hayatını imtihan sahası ve gelip geçici olduğunu beyan ediyor. Bu şuuruna sahip olmayanlar sınavdan geçemez ve Allah muhafaza ebedî bir felakete uğrar.
Allah, Alemlere Rahmet Peygamberi Resûlullah Efendimiz'i (sav) bize güzel modeli olarak göstermiştir. O'nu model kabul ederek sünnetine riayet edenler, sahip çıkanlar kurtulur. Sünneti hafife alanlar, yok sayanlar helak olur. İflah olmaz.
Allah, sahih imanın ardından beş vakit namazı kesin emir buyurmuştur. Bu emre riayet edip namazlarını dosdoğru kılanlar kurtulur.
Namazı terk edenler helak olur.
Zekâtı farzdır. Zekâtı Kur’an’a uygun şekilde dosdoğru ödeyenler İlahi Rızayı kazanır. Zekât vermeyenler veya yerli yerinde vermeyenlerin vay haline.
Zekât almaya hakkı olmayanların zekât almaları haramdır. Onlar cehennem ateşi toplamış olurlar.
Her iş ve ibadet mutlak surette ihlasla olmalıdır. İhlâssız ibadet, ihlâssız ilim, ihlâssız hizmet makbul değildir.
İslam’ı hayatımıza uygulamanın yolu, Onu en doğru şekilde öğrenmekten geçer. Her Mü'min kendine yetecek dini ilmi öğrenmekle mükelleftir. Bilenlerin bilmeyenlere öğretmelidir. Dinini doğru öğrenmeyenlerden olmamaktır asıl mesele.
Zina kesinlikle yasaktır. Zina hallerine, ahlaksızlığa ses çıkarmamak, görmezden gelmek, müdahele ve mücadele etmemek kesinlikle yasaktır. Mü'min Allah'ın emirlerini yapmakla mükellef olduğu gibi, her nerede olursa olsun, nehyettikleri ile de mücadele ve müdahale etmekle emrolunmuştur.
İslam faizi kesinlikle haram kılmıştır. Faiz, yani riba helaldir diyen helak olur. Ribadan, ateşten kaçar gibi kaçmak farzdır.
Müminlerin birbirlerini sevmeleri, birbirlerini desteklemeleri gerekir. İslam birliğini, iman kardeşliğini zedeleyenler, fitne fesat çıkaranlar lanetlenmiştir.
Hadis-i Şerif ;“Güçlü mümin güçsüz müminden hayırlıdır” buyurur. Güç; İlimdir, irfandır, faydalı ilimdir, hikmettir.
Attoğımız her adım, aldığımız her nefes şu düsturlar için olmalıdır;
İslam,
İman,
Kur’an,
Sünnet,
Şeriat,
Ümmet.
Başsız bir topluluk, kurum, yapı yoktur.
Arıların ve karıncaların beyleri vardır. Ümmet-i Muhammed’in başı yoktur. Halifeye biat etmek Peygamber Efendimizin (sav) emridir. Biatsız ölüm cahillerin ölümüdür. Bu emri bilen, duyan, işiten herkesin Ümmet-i Muhammed’e tebliği vaciptir.
Müslümanlar Kur’an’a, şeriata, sünnete uygun okullar açmak zorundadır. Vasıflı, şuurlu, ihlâslı, salih nesiller yetiştiremez isek ayakta duramayız.
İslam’ın ilk emri OKU dur zira.
Bu noktada Muhterem Yusuf Kaplan Hocamızın ömrünü vakfettiği Medeniyet Tasavvuru Okulu muhteşem bir misaldir. Medeniyet Tasavvuru Okulu, temelden itibaren; anaokulu, ilkokul, lise ve devamı olarak kurumsal hale getirilmelidir. Önümüzde muazzam bir misal vücut bulmuş şekilde durmaktadır. Kültürel olarak iktidar olmak için Medeniyet Tasavvuru Okulu ve Yusuf Kaplan Hocamız'ın metodu muhakkak uygulanmalıdır.
Batı kesin ve net olarak şeytani bir medeniyettir.
"Bir Müslüman’ın dini İslam, medeniyeti batı medeniyeti olamaz."
Son Söz ;
Ya İslam’a, Kur’an’a, şeriata, sünnete İslam ahlakına, İslam hikmetine uyan Müslümanlar olacağız, kurtulacağız, felaha ereceğiz, ya da bunlara sırt çevirip helak olacağız.
Allah muhafaza.
Vesselam.
#SöylerimGeçerim