İslam dininde helal ve haramlar, Müslümanların yaşamlarını şekillendiren temel prensiplerdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in buyurduğu gibi: "Haram da bellidir, helal de. Bunların arasında şüpheli şeyler vardır. Şüpheli şeylerden sakınan dinini ve ırzını kurtarır." Bu hadis-i şerif, inananların sadece açıkça yasaklanmış şeylerden değil, aynı zamanda şüphe barındıran konulardan da uzak durması gerektiğini vurgular. Zira şüpheliye düşmek, çoğu zaman harama düşmekle eş değerdir. Helal kazanç ve temiz yaşam, İslam'ın üzerinde önemle durduğu konulardandır.
Kalbin Temizliği ve Helal Lokma
Peygamberimiz (s.a.s.) bedenimizdeki bir et parçasına dikkat çekmiştir: "O iyi olursa, bütün beden iyi olur. O bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte o da kalptir." Bu, manevi temizlik kadar maddi temizliğin de önemini gösterir. Özellikle yediğimiz ve içtiğimiz şeylerin helal ve temiz olması, kalbimizin ve dolayısıyla tüm bedenimizin iyiliği için elzemdir. Haram lokma, sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal ve manevi olarak da insana zarar verir.
İslam büyükleri, helal rızık konusunda büyük bir hassasiyet göstermişlerdir. Hz. Ebu Bekir (r.a.)'ın, kölesinin getirdiği sütün kaynağını sorgulaması ve şüpheli olduğunu öğrendiğinde onu çıkarmaya çalışması, bu hassasiyetin en çarpıcı örneklerinden biridir. Bu olay, helal ve haram sınırlarına verilen değeri, takva ve vera (şüpheli şeylerden sakınma) anlayışını gözler önüne serer. Abdullah bin Ömer (r.a.)'ın, "Namaz kılmaktan yay gibi, oruç tutmaktan çöp gibi kalsanız da, haram ve şüpheli şeylerden kaçınmazsanız, Allah o ibadetleri kabul etmez" sözü, ibadetlerin kabulünde haramdan kaçınmanın ne denli merkezi bir rol oynadığını açıkça ifade eder. Yani, ibadetlerin sıhhati için helal yaşam şarttır.
Zina, İçki ve Hırsızlık: İmanın Sınırları
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), büyük günahların iman üzerindeki etkisine dikkat çekmiştir: "Zina eden kimse, zina ederken mümin olarak zina etmez. İçki içen kimse, mümin olarak içki içmez. Hırsızlık yapan, mümin olduğu halde hırsızlık yapmaz. Millet malı yiyen de, mümin olarak o işi yapmaz." Bu hadis, bu tür büyük günahların işlenmesi anında kişinin iman dairesinden geçici olarak çıktığını, ancak İslam dairesinden tamamen çıkmadığını vurgular. Şirk koşmak gibi durumlar hariç, bu günahlar kişiyi dinden çıkarmaz, fakat imanını zayıflatır ve manevi bir boşluğa düşürür.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)'in yere çizdiği daire benzetmesi, bu durumu daha net açıklar: "Birinci daire İslâm, onun ortasındaki ikinci daire imandır. Kul, içki içtiği veya zina yaptığı veyahut da hırsızlık ettiğinde iman dairesinden çıkar, fakat İslâm dairesinden çıkmaz." Bu, günah işlemekle küfre düşmek arasındaki farkı ortaya koyar. Ancak bu, günahları hafife almak anlamına gelmez. Zira başka bir hadis-i şerifte, "Kişi zina ettiği veya içki içtiğinde, imanı kalbinden ayrılarak başı üstünde bir gölge gibi bekler. Bu kötü hareketleri terk ettiğinde ise tekrar sahibine döner" buyrulmuştur. Bu da gösteriyor ki, günahlar imanı geçici olarak terk etme noktasına getirir ve kişi bu günahları terk ettiğinde iman tekrar geri döner.
Özellikle içki ve alkol bağımlılığı, İslam'ın kesinlikle yasakladığı bir durumdur. "Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse içki içilen sofraya asla oturmaz," ve "İçki içenin sofrasına oturanı Allah kıyamet gününde kör olarak haşr eder," hadisleri, alkolün zararlarının sadece içenle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda bu ortamlarda bulunanların da sorumluluk taşıdığını gösterir. Helal yaşam sürmek, sadece bireysel bir sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir gerekliliktir. Günahlardan arınma ve manevi yükseliş, Allah'ın rızasını kazanmanın ve ahiret saadetine erişmenin yegane yoludur. Bu nedenle, haramdan ve alkolden uzak durmak, mümin bir hayatın temelini oluşturur.
SERDAR CEMAL HOCA
AK Parti İlçe Başkanı Nasıl Olmalı?
Serapla Tatlı Sert
“Yeni Prenslerin Fermanı”
YUSUF POLAT
Zirveye daha da zirveye
Cemal Demirtaş
BODRUM BELEDİYESİNİN ŞEZLONGLARI
AKIN TEZEL
Bir Garip Saldırı
ERHAN DARGEÇİT
TBMM kapanmamalıdır
Hakan'ın Kalemin'den
Sevgili Dostlar...
DR.İSMAİL TEKPINAR
FİLİSTİN DE SOYKIRIM VAR SESLERİNİ DUYAN VAR MI?