Yüce Allah, Kuran-ı Kerim'de ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde ticari ahlakın ve dürüstlüğün önemini defaatle vurgulamıştır. Özellikle ölçü ve tartıda hile yapmak, sadece bireysel bir aldatmaca değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı derinden sarsan, bereketin kaybolmasına yol açan ciddi bir günahtır.
Geçmişten Günümüze Ölçü ve Tartı Adaleti
Kuran-ı Kerim'de zikredilen Hz. Şuayb (a.s.) kıssası, ölçü ve tartıda hile yapan bir kavmin başına gelenleri net bir şekilde ortaya koyar. Şuayb (a.s.), kavmine Allah'a kulluk etmelerini, ölçü ve tartıyı tam tutmalarını, insanlara haksızlık yapmamalarını ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmamalarını emretmiştir. Ancak kavmi bu uyarılara kulak asmamış, ticari hilelerine devam etmiştir. Bunun sonucunda, Allah'ın emriyle esen bir rüzgarla acııklı bir azap gelmiş ve her şeyleri altüst olmuştur. Bu kıssa, ticari adaletsizliğin ve toplumsal ahlaki yozlaşmanın kaçınılmaz sonunu çarpıcı bir şekilde gözler önüne serer. Ayetlerde belirtildiği gibi, "İşte şaşırmışlara böyle azap veririz" (Araf 86, Ahkaf 24-25).
Günümüz Toplumunda Gözlemlenen Benzer Durumlar
Maalesef günümüzde de bu tür ticari hilelerin farklı boyutlarda ortaya çıktığını görmekteyiz. Kullanıcının da bahsettiği gibi, ürünlerin ambalajlarında yazan ağırlıklarla gerçek ağırlıkların farklılık göstermesi, özellikle gıda ürünlerinde karşılaşılan bu durum, tüketicinin aldatılmasına ve hakkının gasp edilmesine yol açmaktadır. Örneğin, dörtlü sabun paketlerinde bir kilogram beklenirken, çok daha az gramajlarda ürün satılması, etik olmayan bir pazarlama taktiğidir. Tüketiciler, ambalaj üzerindeki küçük yazıları fark etmeyerek ya da göz ardı ederek yanıltılmaktadır.
Pazarcılıkta yaşanan hileler de benzer bir sorundur. Kilosu 20 TL olan uygunsuz kağıtların, kilosu 120 TL'ye satılan ürünlerle birlikte tartılması, hem haksız kazanç sağlamak hem de tüketiciyi aldatmak anlamına gelir. Bu tür uygulamalar, piyasa ekonomisinde güveni sarsar, adil rekabeti engeller ve nihayetinde toplumsal bir güvensizlik ortamı yaratır.
Aldatan Bizden Değildir: Hadis-i Şerif Perspektifi
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ticari dürüstlüğe büyük önem vermiştir. "Bizi aldatan bizden değildir" (Müslim/Buhari) hadis-i şerifi, bu konuda ne denli hassas olunması gerektiğini açıkça ortaya koyar. Bu hadis, sadece Müslümanlara değil, tüm insanlığa dürüst ticaret yapmanın, karşılıklı güvene dayalı ilişkiler kurmanın önemini öğütler. Bir esnafın, tüccarın veya hizmet sağlayıcının aldatma yoluna gitmesi, sadece kendi ticari itibarını zedelemekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal ahlaki değerleri de aşındırır.
Toplumsal Bereket ve Dürüstlük İlişkisi
Hileli satışlar ve aldatıcı pazarlama yöntemleri, toplumda bereketin kaybolmasına neden olur. Kişiler, haksız kazanç elde ettiklerinde, kazançlarının helal olmadığını ve dolayısıyla bereketli olmayacağını unutmamalıdır. Toplum genelinde bu tür uygulamalar yaygınlaştıkça, insanlar arasındaki güven azalır, mağduriyetler artar, ve bu durum toplumsal huzuru olumsuz etkiler. Başımızdaki musibetlerin eksik olmamasının bir sebebi de, belki de bu tür ticari adaletsizliklerin yaygınlaşmasıdır.
Çözüm Yolları ve Toplumsal Sorumluluk
Toplumun bu tür olumsuzluklardan arınması için bireysel ve toplumsal sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerekir. Tüketiciler olarak daha bilinçli olmalı, ürünlerin etiketlerini dikkatlice okumalı ve hileli satışlara karşı duyarlı olmalıyız. Devlet, denetimleri sıklaştırmalı ve hileli satış yapanlara karşı caydırıcı cezalar uygulamalıdır. En önemlisi ise, her bireyin ticari ahlak ve kul hakkı bilincine sahip olmasıdır.
Bu toplumun düzelmesi ve yeniden bereketli günlere ulaşması duasıyla, dürüstlük ve adalet hepimizin ortak hedefi olmalıdır.
SERDAR CEMAL HOCA
AK Parti İlçe Başkanı Nasıl Olmalı?
Serapla Tatlı Sert
“Yeni Prenslerin Fermanı”
YUSUF POLAT
Zirveye daha da zirveye
Cemal Demirtaş
BODRUM BELEDİYESİNİN ŞEZLONGLARI
AKIN TEZEL
Bir Garip Saldırı
ERHAN DARGEÇİT
TBMM kapanmamalıdır
Hakan'ın Kalemin'den
Sevgili Dostlar...
DR.İSMAİL TEKPINAR
FİLİSTİN DE SOYKIRIM VAR SESLERİNİ DUYAN VAR MI?