Dini ve insani bir sorumluluk olarak "Allah rızası için isteyeni boş çevirmemek", İslam ahlakının temel taşlarından biridir. Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) hayatı ve öğretileri, bu konuda müminlere yol gösteren bir rehber niteliğindedir. Duhâ Sûresi 9-10. ayetlerde Yüce Allah şöyle buyurur: "Öyleyse, yetimi sakın ezme. İsteyeni de sakın azarlama." Bu ilahi emir, Resûlullah'ın (s.a.v.) hayatında somutlaşmış; yetimlere, yoksullara ve "Allah rızası için isteyen" herkese karşı sınırsız bir şefkatle davranmasına yol açmıştır.
Dilenciye Karşı Nasıl Davranmalı? Peygamberimiz'in (s.a.v.) Öğütleri
- Azarlamamak ve Rencide Etmemek: İsteyen kişiyi azarlamak, kovmak veya "Allah versin" gibi incitici sözler söylemek, İslam ahlakıyla bağdaşmaz. Sevgili Peygamberimiz: "Dilenci bir istekte bulunduğu zaman sözünü bitirinceye kadar kesmeyiniz. Sonra ona vekar içinde ve yumuşak bir şekilde cevap veriniz." buyurmuştur. (*Şir’at’ül-İslam, s:179*)
- Az da Olsa Vermek En Güzelidir: Maddi imkan ne olursa olsun, isteyeni tamamen boş çevirmemek esastır. "Yanık bir koyun tırnağı da olsa verip fakiri red etmeyiniz" (Hadis-i Şerif) emri, verilen şeyin miktarından çok, gönülden kopan cömertliğin ve merhametin önemini vurgular. Küçük görülen bir iyilik bile ("maruf") değerlidir: "Yaptığınız mâruf şeyleri küçük görmeyiniz. Bir kardeşinizi güler yüzle karşılamanız bile yeter." (*Şir’at’ül-İslâm, s:183*)
- Redd-i Cemil (Güzel Reddetme): Verecek bir şey bulunamadığında bile, gönül alıcı sözlerle ve güler yüzle karşılık vermek ("Redd-i cemil") gerekir. "Allah bizi de, seni de rızıklandırsın" demek veya "Allah rızası için istediğine göre, keşke verecek bir şeyim olsaydı" gibi içten ifadeler kullanmak örnek davranışlardır. Peygamberimiz (s.a.v.): "Dilenciyi üç defa reddettiğin halde gitmezse yine onu kovman gerekemez" (*Şir’at’ül-İslam, s:181*) buyurarak sabrı ve nezaketi öğütler.
- Meleğin Gözetimi: Bir hadis-i şerifte, isteyene verilen veya verilmeyenin, insan veya cin olmayan (melek) bir varlık tarafından gözetlendiği ve Allah'a (c.c.) bildirildiği haber verilir. (*Şir’at’ül-İslam, s:179*) Bu, müminlerin konuya olan hassasiyetini artıran bir uyarıdır.
Sahabe ve Âlimlerden Örnek Davranışlar
- Hz. Ali (r.a.) ve Misafirsizlik Korkusu: Hz. Ali (kerremallahu vechehu), yedi gün boyunca kendisine misafir veya dilenci gelmeyince ağlamaya başlamış. Sebebini soranlara: "Yedi gündür hiç misafir gelmedi. Allahu Teâlâ’nın beni kötü, aşağı kılmasından korkuyorum" cevabını vermiştir. (*Şir’at’ül-İslam, s:181*) Selef-i Sâlihîn (ilk dönem salih Müslümanlar), kapılarına dilenci veya misafir gelmeyince, "Acaba benim ne günahım var ki, kimse gelmiyor" diye endişelenirlerdi. Onlar için bu bir "ganimet" kabul edilirdi.
- Hasan bin Salih'in Çırası: Hasan bin Salih (rahimehullah) kapısına yatsı vakti gelen dilenciye elinde yanan bir çıra ile çıkmış ve "Sana verecek bir şeyimiz yok. Bu çırayı al da sana bir şeyler verebilecek kimsenin evine, bunun ışığında gidersin" demiştir. Bu, imkansızlık anında bile redd-i cemilin ve çözüm üretmenin güzel bir örneğidir.
- Habib-i Acemi'nin İbretlik Dersi: Meşhur âlim Abdullah bin Mübarek, Habib-i Acemi'nin gafletten uyanışını şöyle anlatır: Habib-i Acemi bir gün balık alıp tavaya koyar. Tam o sırada gelen bir dilenciyi boş çevirir. Tavaya baktığında balığın kanla dolu olduğunu görür. Bu olaydan derin bir ders alarak bütün malını dağıtır ve fakirliği tercih eder. (*Şir’at’ül-İslam, s:181*)
Cennete Girmenin Sırrı: Rıza ve Cömertlik
Hz. İsa (a.s.)'dan rivayet edilen bir söz, konunun ehemmiyetini gözler önüne serer: "Dilenciyi kapısından boş çeviren kimsenin evinin önünden yedi gün melek geçmez. Allahu Teâlâ’dan gelen fakirliğe razı olarak ölen fakirden daha zengin olarak hiç kimse cennete giremez." (*Şir’at’ül-İslam, s:179*)
Kapıya Gelen Rahmettir
"Allah rızası için isteyeni boş çevirmemek", sadece maddi bir yardım değil, aynı zamanda insan onuruna saygı, merhamet ve Allah'ın rızasını kazanma vesilesidir. Dilenci veya muhtaç, kapımıza Allah'ın bir ikramı ve imtihanı olarak gelir. Ona güler yüz, tatlı dil, hürmet ve imkan nispetinde maddi destek sunmak, müminin şiarıdır. Verecek bir şey bulunamasa bile, "Redd-i cemil" ile gönlünü hoş ederek göndermek, İslami adap ve insani erdem gereğidir. Unutulmamalıdır ki, kapıya gelen isteyen, aslında mümini cennete yaklaştıran bir rahmettir.