Toplumsal yaşamın temel direklerinden biri olan adalet, insanlık tarihi boyunca arayışında olunan yüce bir değerdir. Bu arayışın önemli bir parçası da suç ve ceza dengesini kurmaktır. İslam hukukunda ve genel adalet anlayışında önemli bir yere sahip olan kısas ilkesi, "cana can, göze göz" şeklinde özetlenebilecek bir karşılık prensibidir. Ancak bu prensip, sanıldığı gibi bir intikam aracı değil, aksine toplumsal düzeni, bireysel hakları ve hukukun üstünlüğünü güvence altına alan derin bir ilahi hikmet barındırır. Peki, kısasın faydaları nelerdir ve neden "kısasta hayır vardır"?
Kısasın Anlamı ve Amacı: Barışı Sağlayan Caydırıcılık
Kısas, Arapça "iz sürmek, arkadan gitmek, bir şeyin benzerini yapmak" kökünden gelir. Hukuki terim olarak, işlenen bir suçun benzeriyle cezalandırılması, yani misliyle karşılık verilmesidir. Kısasın temel amacı, kurbanın veya ailesinin intikam alma arzusunu tatmin etmekten ziyade, suçluyu caydırmak ve toplumda adaleti tesis etmektir. Bu sayede, insanların can ve mal güvenliği korunur, suç işleme eğilimi azalır ve kaosun önüne geçilir.
Kur'an-ı Kerim, bu ilkeyi net bir şekilde ifade eder:
> "Ey akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız." (Bakara Suresi, 179. Ayet)
>
Bu ayet, kısasın sadece bir ceza yöntemi olmadığını, aynı zamanda yaşamı koruyan ve toplumsal barışı sağlayan bir mekanizma olduğunu açıkça ortaya koyar. Kısas, intikam duygusunu bireyselden alıp hukukun güvencesine taşıyarak, daha büyük bir kötülüğün, yani kan davalarının ve zincirleme şiddetin önüne geçer.
Kısas ve Toplumsal Faydaları: Huzur ve Güven
Adaletli bir ceza sistemi olmayan toplumlarda, suçluların cesareti artar, mağdurlar yalnız bırakılır ve toplumda genel bir güvensizlik ortamı oluşur. Kısas, bu noktada önemli faydalar sunar:
* Caydırıcılık: Suç işleyecek potansiyel kişilerin, yapacakları eylemin karşılığını göreceğini bilmesi, onları suçtan alıkoyar. Bu da suç oranlarını düşürerek toplumda genel bir güvenlik algısı yaratır.
* Mağdur Haklarının Korunması: Kısas, haksızlığa uğrayan kişinin hakkını almasını sağlayarak mağduriyetin giderilmesine yardımcı olur. Bu, mağdur ve yakınlarının tatmin olmasını sağlayarak bireysel intikam arayışlarını engeller.
* Toplumsal Barış ve Düzen: Herkesin adil bir şekilde yargılanacağına ve suçluların cezalandırılacağına dair inanç, toplumsal huzuru artırır. Kısasın olmadığı yerlerde, insanlar adaleti kendi elleriyle sağlamaya kalkışabilir, bu da kaosa yol açar.
* Hukukun Üstünlüğü: Kısas, yasanın herkese eşit uygulandığı, hiç kimsenin ayrıcalıklı olmadığı prensibini pekiştirir. Bu da hukukun üstünlüğünü ve devletin caydırıcılığını artırır.
Hadisler Işığında Kısasın Adaleti
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de hadislerinde adaletin önemi ve kısasın hikmetine vurgu yapmıştır. Örneğin, bir hadiste şöyle buyrulmuştur:
> "Allah'ın yeryüzündeki kılıcı adalettir."
>
Bu hadis, adaletin ne kadar temel ve vazgeçilmez bir değer olduğunu gösterir. Başka bir hadiste ise:
> "Bir kimse kasten adam öldürürse, katil kurbanın velisine teslim edilir. Dilerse onu öldürür, dilerse af karşılığında diyet alır." (Tirmizi, Diyât, 8)
>
Bu hadis, kısasın uygulanmasında mağdur tarafın affetme hakkına da dikkat çeker. İslam, adaleti sağlarken aynı zamanda merhamet ve affetme kapısını da açık bırakır. Kısasın affedilmesi durumunda ödenen diyet, mağdurun zararını bir nebze telafi ederken, toplumda uzlaşma ve barışın sağlanmasına da katkıda bulunur.
Modern Hukuk ve Kısas İlkesi
Günümüz hukuk sistemlerinde kısas, doğrudan "misliyle karşılık verme" şeklinde olmasa da, orantılılık ilkesi ve caydırıcılık açısından benzer felsefeler taşır. Örneğin, bir cinayetin müebbet hapis cezası ile karşılık bulması, işlenen suçun ağırlığına orantılı bir ceza ilkesini yansıtır. Burada amaç, suçluyu toplumdan izole etmek ve potansiyel suçluları caydırmaktır.
Ancak İslam'daki kısas, sadece cezalandırma değil, aynı zamanda toplumda dengeyi sağlama ve kanaatkarlığı teşvik etme gibi daha geniş bir perspektife sahiptir. Kısasın varlığı, bir yandan suçu caydırırken, diğer yandan da mağdurların öfkesini dindirme ve daha büyük kargaşaları önleme işlevi görür.
Sonuç: Adaletin Kılıcı, Toplumun Kalkanı
"Kısasta hayır vardır" ifadesi, sadece bir ceza hükmü değil, aynı zamanda toplumsal yaşamın sigortasıdır. Adaletin tesis edildiği, suçluların hak ettikleri cezayı bulduğu bir ortamda, insanlar kendilerini güvende hisseder, suç oranları azalır ve toplumsal huzur hakim olur. Kısas ilkesi, Kur'an-ı Kerim'in evrensel adalet anlayışını ve Peygamber Efendimizin hikmetli öğretilerini yansıtan önemli bir hükümdür. O, bir intikam aracı değil, adaletin sağlanması, canın korunması ve toplumun refahı için vazgeçilmez bir prensiptir.
SERDAR CEMAL HOCA
AK Parti İlçe Başkanı Nasıl Olmalı?
Serapla Tatlı Sert
“Yeni Prenslerin Fermanı”
YUSUF POLAT
Zirveye daha da zirveye
Cemal Demirtaş
BODRUM BELEDİYESİNİN ŞEZLONGLARI
AKIN TEZEL
Bir Garip Saldırı
ERHAN DARGEÇİT
TBMM kapanmamalıdır
Hakan'ın Kalemin'den
Sevgili Dostlar...
DR.İSMAİL TEKPINAR
FİLİSTİN DE SOYKIRIM VAR SESLERİNİ DUYAN VAR MI?