Tarihin derinliklerinden süzülüp gelen her dua, bir milletin kalbinde iz bırakır. Osmanlı'nın manevi dünyasında önemli bir yere sahip olan Cuma duaları, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir milletin ortak duası, ortak umudu ve ruhani birlikteliğinin tezahürüydü. “Unutulmamış Osmanlı Cuma Duası” olarak bilinen bu dua, yüzyıllar boyunca camilerde, saraylarda, meydanlarda dillere pelesenk olmuş, duaların en müstesnası hâline gelmiştir.
Duada Geçen Dileklerin Derin Anlamı
Bu dua; hayırların fethi, şerlerin defi, gönüllerin şad olması ile başlar. Aslında bu satırlarda bir milletin hem iç huzuru hem de dış güvenliği için ettiği dualar saklıdır. “Akıllar başa gele, fitne taşa gele” niyazı; bir toplumun basiretle hareket etmesi, fesattan ve nifaktan uzak durması için yapılan güçlü bir temennidir.
“Devletimiz payidar ola, milletimiz selamet bula” sözleriyle devam eden dua, sadece bireysel değil, toplumsal bütünlüğü önceleyen bir anlayışı da içinde barındırır. Bu ifadeler, Osmanlı'nın sadece bir siyasi yapı değil, aynı zamanda dua ve maneviyatla örülmüş bir medeniyet olduğunun göstergesidir.
Duaların Özü: Huzur, Birlik, Şifa
Bu dua, bireyin hem zahirî (bedensel, dünyevî) hem de batınî (manevî, ruhsal) hayatını kuşatır:
“Zahirimiz mamûr, batınımız pür nûr ola.”
İç ve dış bütünlük, ilahi bir denge içinde şekillenir. Aynı zamanda hastalar için şifa, dertliler için derman, haneye huzur, gönüllere ferahlık istenir. Her cümlede hem dünya hem ahiret saadeti hedef alınır.
Birlik ve Dirlik Duası: Zamansız ve Evrensel
Bugün, bu duanın hala okunuyor olması, onun ne kadar zamansız ve evrensel bir çağrıyı içerdiğini gösterir. Dünyanın kaos, kriz ve çatışmalarla çalkalandığı çağımızda, “Birlik ve dirlik daim ola” duası, hem birey hem toplum için halen bir umut kapısıdır.
Bu dua, sadece Osmanlı’ya ait değil; bu topraklarda yaşamış, dua etmeyi bilen, umudu Allah’a bağlayan tüm insanların ortak mirasıdır. Onu yaşatmak, aktarmak ve anlamak, geçmişe vefa, geleceğe duadır.
Dualarımız Kabul Ola
Osmanlı Cuma Duası, sadece geçmişin bir parçası değil; bugünün karanlığında ışık, yarının umudu için bir pusuladır. Her Cuma, bu güzel duayı okuyarak; milletçe, ümmetçe aynı duada buluşmak, bizi bir arada tutan manevi harcı tazelemek demektir.
Cuma’mız Akıbetimiz Hayır Ola… Cumamız Mübarek Olsun.
SERDAR CEMAL HOCA
AK Parti İlçe Başkanı Nasıl Olmalı?
Serapla Tatlı Sert
“Yeni Prenslerin Fermanı”
YUSUF POLAT
Zirveye daha da zirveye
Cemal Demirtaş
BODRUM BELEDİYESİNİN ŞEZLONGLARI
AKIN TEZEL
Bir Garip Saldırı
ERHAN DARGEÇİT
TBMM kapanmamalıdır
Hakan'ın Kalemin'den
Sevgili Dostlar...
DR.İSMAİL TEKPINAR
FİLİSTİN DE SOYKIRIM VAR SESLERİNİ DUYAN VAR MI?