Evvabin, "tevbe edenler" veya "Allah’a çokça yönelenler" anlamına gelen evvab kelimesinin çoğuludur. Bu terim, Allah Teâlâ’ya yakınlığını ve ona yönelme arzusunu temsil eden kişileri nitelendirmekte kullanılır. Evvabin namazı ise, akşam namazının sünnetinden sonra kılınan, iki rekâttan altı rekâta kadar kılınabilen bir namazdır. İslami öğretilere göre, en faziletli hali altı rekât olarak kabul edilmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu namazın faziletine dair şöyle buyurmuştur: “Kim akşam ile yatsı arasında dört rekâtlı sünnet namazı kılarsa, kendisine büyük sevaplar yazılır. Çünkü bu namaz, Allah’ın en yakın dostları arasında yer alan Evvabin’nin namazıdır.”
Evvabin namazının, akşam namazının farzını kıldıktan sonra, dünya kelamı etmeden ve hiçbir şey konuşmadan kılınmasının fazileti daha büyüktür. Resûlullah (s.a.v.), bu konuda “Bir kimse akşam namazından sonra hiç konuşmadan altı rekât namaz kılsa, o namaz (sevap bakımından) on iki senelik (nafile) ibadete denk olur.” buyurmuştur. Bu açıklamalar, Evvabin namazının önemini ve Peygamberimizin (s.a.v.) bu ibadete verdiği değeri gözler önüne sermektedir.
Evvabin namazını kılmanın farklı yolları bulunmaktadır. Ömer Nasuhi Bilmen, akşam namazının sünnetinin altı rekât olarak kılınmasının müstehap olduğunu ifade eder. Bu durumda, her iki rekâtta bir selam vererek veya dört rekât da bir selam vererek kılmak mümkündür. Evvabin namazı, bu anlamda İslamî uygulamalardaki derin müzakereleri ve zenginliği göstermektedir.
İŞRAK NAMAZI
İşrak namazı, güneşin doğuşundan sonra ufukta bir veya iki mızrak boyu yükselebileceği zamandaki özel bir ibadettir. Bu hesaplamaya göre, işrak namazının kılınması için güneşin doğduktan sonra 40-50 dakikanın geçmesini beklemek gerekmektedir. İmam-ı Azam Ebû Hanife’ye göre bu süre zarfında namaz kılmak mekruhtur; dolayısıyla işrak namazının kılınabilmesi için güneşin kesin olarak yükselmiş olması gerekmektedir. Güneşin doğduğuna emin olmanın bir yolu olarak, saati olmayan biri çenesini göğsüne yapıştırarak güneşe bakar; eğer bu vaziyette güneşi görmüyorsa, kerahat vakti sona ermiştir ve işrak namazı kılınabilir.
İşrak namazı, iki rekâttan oluşan bir namazdır ve fazileti oldukça büyüktür. Resûlullah (s.a.v.), sabah namazının cemaatle kılınmasının ardından güneş doğuncaya kadar zikir ile meşgul olan bir kişinin iki rekât işrak namazı kılmasının sevabını, “Ona tam manasıyla kabul olunmuş bir Hac ve Umre sevabı verilir.” şeklinde ifade etmiştir. Ayrıca başka bir hadisinde de, sabah namazından sonra yapılan zikirlerin kıymeti, Allah tarafından Cehennem ateşinin haram kılınması ile müjdelenmiştir.
Hadisler ve İslami kaynaklardan elde edilen bilgi, işrak namazının sabah namazının farzından sonra, yine herhangi bir dünya kelamı etmeden ve güneşin doğmadan önceki kerahat zamanının geçmesini bekleyerek, en az yirmi beş dakika zikir yapıldıktan sonra kılınmasının tek doğru yolu olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu namazın, farzdan sonra yer değiştirilmeden kılınması durumunda daha da faziletli olduğu belirtilmektedir.
Sonuç olarak, Evvabin ve İşrak namazları, İslam dininin ruhunu yansıtan, Müslümanların ruhsal ve manevi gelişimlerine katkı sağlayan önemli ibadetlerdir. Bu namazların her biri, Allah’a yaklaşma ve O’na yöneliş ihtiyacını temsil ederken, aynı zamanda zikir ve dua ile bağlantılı derin bir manevi tatmin sunmaktadır. Bu iki namazın faziletleri, Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından bir kez daha vurgulanmış ve bu ibadetlerin Müslümanlar için ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur. Evvabin ve İşrak namazları, ruhsal huzurun ve Allah’a yakınlığın birer simgesi olmuştur. Müslümanlar için bu namazların kılınması, hem bireysel hem de toplumsal olarak sevgi, saygı ve inanç bağlarının güçlenmesine vesile olmaktadır.